Biyolojik, duygusal ve kültürel/sosyolojik etkenlerin karmaşık birleşimi, etkileşimi sonucu ortaya çıkan yeme bozuklukları ruhsal boyutu yanında bedensel/fizyolojik özellikleri de olan ve ciddi fiziksel komplikasyonlara ve ölüme yol açabilen hastalık grubudur. Yeme bozukluğunda iki temel özelliğin ortak ve tanı konması için gerekli olduğu düşünülmektedir.Bu iki özellik;
1-Yeme alışkanlıklarında ya da kilo kontrolü davranışlarında kesin bir bozulma.
2-Fiziksel sağlık ve ya psikososyal işlevsellikte anlamlı bozulmayla sonuçlanan davranış bozuklukları ya da temel yeme bozukluğu özellikleri.(örn; yemek yemede bozulma , biçim ve kilo ilgili aşırı değerlendirme, yedikleri ve yemedikleri ile ilgili aşırı uğraş…)

Tedavi sırasında kişinin fiziksel değerleri de yakından takip edilmelidir. Önemli ve kronik bir seyri olan yeme bozukluğu grubundaki durumların uzun süre takibi ve belli durumlarda hastaneye yatışı gerekebilir.

1. Anoreksiya Nervoza

Beden görünümü ile ilgili aşırı uğraşlar, kilo kaybı ve kadınlarda adet kesilmesi ile seyreden, hem zihni hem de bedeni etkileyen tıbbi bir hastalıktır. Kişiler zayıf olmalarına hatta kimi zaman yaşamla ölüm arasında bir fiziksel konumda olmalarına rağmen, beden görünümleriyle ilgili tatminsizdirler ve kilo/beden ölçüsü ile ilgili kimi zaman takıntılı/gerçeği değerlendirmesi bozulmuş düzeye ulaşabilen uğraşlar içinde olabilirler.Bu kişilerde beden algı bozukluğu, zayıflıklarını kabul etmeme ile zayıf oldukları kabul etmelerine rağmen, bedenin bazı bölgelerinin büyük olduğuna inanma arasında değişebilir.
Hastalığın ciddiyetini inkar etme çoğu hastada önemli bir bulgudur. Kişiler kilo vermeyi sürdürmek veya kilo almamak için çeşitli davranış modelleri geliştirebilirler. Aşırı fiziksel egzersiz, aşırı yavaş ve az yeme, yiyecekleri küçük parçalara ayırarak yeme, yanında kimse yokken yeme çabası, yemek sonrası istemli kusma, ishal yapıcı veya metabolizayı hızlandırıcı ilaçlar kullanma bunlardan bazılarıdır.

2. Bulimiya Nervoza

Tıkınırcasına yeme atakları ve sonrasında da sıklıkla kusma ve/veya başka kilo korumaya yönelik davranışlar ile seyreden bir bozukluktur.Anoreksiya ile aynı hastalığın zıt uçları olabileceği düşünülmektedir.  Anorektiklerden farklı olarak bulimikler , sıklıkla normal kiloda ya da kilolu olabilirler ancak çok zayıf değildirler. Yine anorektik hastalardan farklı olarak kadınlarda adet kesilmesi  görülmez fakat adet düzensizlikleri görülebilir. Yeme atakları aşırı miktarda yiyeceğin kısa sürede tüketilmesini tanımlar , atak süresi ortalama 1 saattir ve sıklığı ayda birkaçtan günde birkaça kadar değişkenlik gösterir. Hastaların en sık kullandığı “arınma yöntemi” istemli kusmadır. Kişiler bu tarz beslenme davranışının sağlıklı olmadığını bilirler fakat kendilerini durdurmakta zorluk yaşarlar. 

3. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceğin yenmesi ve bu dönem sırasında , yemek yeme ile ilgili denetimin kalktığı duyumunun/duygusunun olması ile karakterize yeme bozukluğudur.
Bu atakların 3 ay boyunca en az haftada 1 gözlenmiş olması gerekmektedir. Bulimiya nevrozada olduğu gibi yeme atakları sonrası koruyucu/önleyici davranışlar yoktur. Kişi normalden daha hızlı, insanlardan utandığı için tek başına, rahatsızlık verecek derece tokluk hissine varana dek yiyebilir ve sonrasında tiksinme, çökkünlük ve suçluluk duyguları yaşayabilir.