Psikotik sözcüğü en daraltılmış tanımı ile hezeyanlar(sanrılar) ve halüsünasyonların(varsanılar) varlığını içerir. En geniş anlamıyla ise benlik sınırlarının ve gerçeği değerlendirme yetisinin yitirilmesi olarak tanımlanır. Psikotik bozukluklar içinde şizofreni ; uzun yıllardır bilinen, psikiyatrinin üzerinde en çok çalışma yapılan, ilgi çeken, toplum içinde sık karşılaşılan , süreğen bir bozukluktur. Milattan önceki dönemlerde bile şizofrenik bulgular-belirtiler’den bahsedilmektedir.
Şizofreni, toplumun yaklaşık % 1’ini etkileyen, genellikle 25 yaşından önce başlayan, bütün sosyal sınıflarda görülen, kişilerarası ve mesleki işlevselliği bozan ve süregen seyreden çok yönlü bir hastalıktır.
Hastanın duygularını ifadesinde, davranışlarında, düşünce ve konuşmasında, yüz ifadesi ve yürüyüşünde, toplum ile ilişkilerinde düzensizlik, tuhaflık ve dağınıklık vardır.
Günümüzde şizofreninin çok sayıda etkenin bir araya gelmesi ile oluşan bir hastalık olduğu konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Genel olarak kabul gören varsayıma göre; gelişimin erken dönemlerinde genetik ya da çevresel etkenlerle beyin gelişimi bozulmakta, bu bozukluk kişi için yatkınlık yaratmakta, yaşamın sonraki dönemlerinde kişinin stresli bir çevresel etkiyle karşılaşması üzerine şizofreni belirtileri gelişmektedir.
Erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlıkta görülmekle birlikte, iki cinsiyette hastalığın başlama yaşı ve gidişi farklıdır. En sık ortaya çıktığı yaş dönemi erkeklerde 15-25, kadınlarda ise 25-35 yaşlarıdır..
Şizofreni yaygınlığı toplumda %1 iken, bu oran ebeveyninden biri şizofreni hastası olan çocukta %12, her iki ebeveyni şizofreni hastası olan çocukta %40, şizofreni hastasının kardesinde %8, çift yumurta ikizinde %12, tek yumurta ikizinde %47 olarak belirlenmiştir. Şizofreni hastalarının birinci derecede biyolojik akrabalarında hastalık gelişme olasılığının yaklaşık 10 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir.
Şizofrenide Hastalık Öncesi Belirtiler
Şizofreni hastalarının öyküsü incelendiğinde şizoid ya da şizotipal kişilik özellikleri gösterdikleri, sessiz, içe dönük ve edilgen oldukları öğrenilir. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ya çok az arkadaşları vardır ya da hiç arkadaşları yoktur. . Hastalık öncesi belirtiler hastalığın bir parçasıdır ancak geriye yönelik değerlendirildiğinden geçerliliği kesin değildir. Şizofreni hastalarında hastalık öncesi dönemde, bedensel yakınmalar bulunabilir. Bu kişiler büyüsel düşünce tarzı, alışılmadık konuşma içeriği veya halüsinatuar deneyimlerle karışık anormal duygulanım sergileyebilirler. Hastalık öncesi dönemde hastalarda kişilik değişiklikleri, içe-çekilme, azalmış mesleki ve akademik performans, önceden zevk veren aktivitelere karşı ilgi kaybı, obsesif-kompulsif davranışlar, kişisel bakımda azalma, sinirlilik, sığlaşmış duygulanım, büyüsel düşünce ve artmış saldırganlık bulunabilir. Hastalık öncesi belirtiler aylar ve yıllar sürebilir.
Geniş kapsamlı çalışmalar şizofrenide üç ayrı belirti kümesi tanımlamışlardır:
-Pozitif belirtiler; sanrılar, varsanılar ve yapısal düşünce bozukluğu ile karakterizedir.
-Dezorganizasyon; düşünce zincirinde kopukluklar ve bloklar, uygunsuz duygulanım ve düşüncede fakirleşmeyi kapsar.
-Negatif belirtiler; duygularda sığlaşma, spontanlığın kaybı, irade azlığı, enerji düzeyinde düşme ve zevk alamamayı içerir.
GİDİŞ VE SONLANIM ÖZELLİKLERİ
-akut, geç yaşta başlangıç ve çevresel stres etkenlerinin varlığında gidiş daha iyidir.
-Hastalık öncesi kişiliğin şizoid veya şizotipal oluşu, belirtilerin sinsi ve yavaş ortaya çıkışı daha kötü bir gidişi düşündürür.
-Hastalık öncesinde iş ve sosyal yaşama  iyi uyum sağlamış olanlarda gidiş ve sonlanım daha iyidir.
-Ailenin hastalığı ve hastayı kabullenişi, tedavi ekibiyle işbirliği; gidişe olumlu katkıda bulunur.
-Hastaneye yatış sayısının çok ve sürelerinin uzun olduğu, iyilik halinin kısa sürdüğü oranda kötü gidişten bahsedilir.
-Ailede kalıtımsal yüklülük yüksek ise süregenleşme olasılığı yüksektir.
-Negatif klinik belirtilerin baskın olduğu hastalar tedaviden daha az yararlanmakta ve gidişleri daha kötü olmaktadır.
-Gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal bölgelerde şizofreni gidişi, gelişmiş ülkelere ve kentsel alanlara göre daha iyi bulunmuştur.
-Hastanın evli oluşu iyi gidiş göstergesidir.
-Hastalık belirtileri arasında konfüzyon, pozitif bulgular ve duygusal öğelerin varlığı; hastanın düşünce ve algı bozukluğu gibi belirtilerden rahatsız olması ve tedavide işbirliği ve uyumu iyi gidiş göstergesidir.

Hezeyanlı Bozukluk
Daha ileri yaşlarda ortaya çıkan ve düşünce bozukluğunun ağır bastığı psikotik bozukluktur.Şizofreniye göre çok daha nadir gözükür.
Şizoaffektif Bozukluk
Şizofreni ile manik depresif belirtilerin iç içe geçtiği; şizofreniye göre daha iyi seyreden , duygudurum düzenleyivi ilaçlardan fayda gören ve şizofreniden daha nadir gözüken bir bozukluktur.
Kısa Psikotik Bozukluk
Birden başlayan ve 1 ay içinde sonlanan;  hastalık öncesi işlevsellik düzeyine tam dönüşün olduğu psikotik bozukluktur.
Şizofreniform Bozukluk
Şizofreniye benzer belirtilerle seyreden ancak bu belirtilerin en az bir ay, en çok altı sürdüğü tabloları tariflemek için kullanılan terimdir.
Paylaşılmış Psikoz
Belirli ve yerleşik hezeyanı ya da hezeyanları olan bir kişiyle yakın ilişkisi olan diğer kişi ya da kişilerde, benzer hezeyanların izlenmesiyle tanımlanan bir tablodur.

Tüm psikotik bozukluklarda tedaviler benzerdir; antipsikotik grubu ilaçlar kullanılır ; kişinin kendisine veya etrafına zarar verme riski ve/veya tedavi reddi olduğu durumlarda hastaneye yatış gerekliliği olabilir.